Ben cildime, saçıma,bakımıma her zaman önem vemişimdir. Zaman zaman size kullandığım ürünlerden bahsetmek istiyorum... En son bir eczaneye gittiğimde ve yüzüm için güneş koruyucu önermelerini istediğimde bana Daylong Actinica'yı tavsiye ettiler... Hemen aldım ve kullanmaya başladım. Birçok markanın nemlendiricisini, güneş koruyucusunu kullanmış biri olarak bu krem'i favorilerime eklemiş bulunmaktayım. Parfüm içeren kremlerden hiç hoşlanmam bu kremin benim için bir artısı da parfümsüz olmasıydı. Biraz internetten araştırdıktan sonra da şu bilgiye ulaştım 'Daylong Actinica non-melanom deri kanseri ve güneş alerjisine karşı etkisi kanıtlanmış bir ürünmüş ve nan-melanom deri kanseri gelişimine yatkın olan hastalarda yapılan iki yıllık bir çalışmada, aktinik keratoz ve skuamöz hücreli karsinomun engellenmesinde etkili olduğu kanıtlanmış.Cildimin çok kuru olmasına rağmen bu kremi sabah uyanır uyanmaz temizlediğim cildime sürdükten sonra akşama kadar yüzümde nemi hissediyorum. Yağlı ve yoğun kremlerden hiç hoşlanmam bu krem yoğun nem vermesine rağmen yağsız ve çok hafif. Ben çok beğendim ve kesinlikle tavsiye ediyorum. Eskiden güneşin altında saatlerce yatan, simsiyah olana kadar uğraşan ben yaş 30 olunca köşe bucak kaçar, güneş koruyucuları eksik etmez oldum :) Hayat paylaşınca güzel, sizin de benimle paylaşmak istediğiniz güneş koruyucu, yüz kremleriniz var mı acaba?
24 Ocak 2016 Pazar
sizin yüzünüz güneşten nasıl korunuyor?
Zaman:
15:14
By:
missberen
Ben cildime, saçıma,bakımıma her zaman önem vemişimdir. Zaman zaman size kullandığım ürünlerden bahsetmek istiyorum... En son bir eczaneye gittiğimde ve yüzüm için güneş koruyucu önermelerini istediğimde bana Daylong Actinica'yı tavsiye ettiler... Hemen aldım ve kullanmaya başladım. Birçok markanın nemlendiricisini, güneş koruyucusunu kullanmış biri olarak bu krem'i favorilerime eklemiş bulunmaktayım. Parfüm içeren kremlerden hiç hoşlanmam bu kremin benim için bir artısı da parfümsüz olmasıydı. Biraz internetten araştırdıktan sonra da şu bilgiye ulaştım 'Daylong Actinica non-melanom deri kanseri ve güneş alerjisine karşı etkisi kanıtlanmış bir ürünmüş ve nan-melanom deri kanseri gelişimine yatkın olan hastalarda yapılan iki yıllık bir çalışmada, aktinik keratoz ve skuamöz hücreli karsinomun engellenmesinde etkili olduğu kanıtlanmış.Cildimin çok kuru olmasına rağmen bu kremi sabah uyanır uyanmaz temizlediğim cildime sürdükten sonra akşama kadar yüzümde nemi hissediyorum. Yağlı ve yoğun kremlerden hiç hoşlanmam bu krem yoğun nem vermesine rağmen yağsız ve çok hafif. Ben çok beğendim ve kesinlikle tavsiye ediyorum. Eskiden güneşin altında saatlerce yatan, simsiyah olana kadar uğraşan ben yaş 30 olunca köşe bucak kaçar, güneş koruyucuları eksik etmez oldum :) Hayat paylaşınca güzel, sizin de benimle paylaşmak istediğiniz güneş koruyucu, yüz kremleriniz var mı acaba?
bu ruj bir başka
Zaman:
14:38
By:
missberen
Size kullanmaktan son derece memnun olduğum bir rujdan bahsetmek istiyorum... Amway markası'nın beautycycle ışıklı dudak parlatıcı...Önceden hiç görmediğim özel led ışıklı ve üzerinde sabit aynasıyla çok ilgi çekici bir ürün... İçinde nane aroması olan bu ruj hem dudakları ferahlatıyor hem de nem bakımından dudakların ihtiyacı olan bakımı sağlamış oluyor... Ben sunulan üç seçeneğine de bayıldım... Üstelik ruj'un ışıklı olması da sürerken hata yapmayı engelliyor ve ışığın olmadığı yada kötü ışığın olduğu ortamlarda büyük bir kolaylık sağlıyor... Ben bir sürü markanın rujunu kullanan biri olarak size şiddetle bu ruju öneririm, asla pişman olmayacaksınız :)
Posted by : missberen
AH LONDRA ÖZLEDİM SENİ
Zaman:
13:41
By:
missberen
Üniversiteyi bitirdikten sonra İngilizce'min iyi olmaması ve yurtdışında bu işi daha iyi çözeceğimi düşündüğüm için Londra'ya gitmeye karar verdim.. Daha önce hiç yurtdışı deneyimim olmadığı için bir ajans'dan yardım istedim... Bana hem okul hem de aile seçeceklerdi... Hemen vize işlemleri için başvuru yaptım... Her duyan İngitereden vize almamın zor olduğunu, hemen ilk başvuruda kabul edilmemin imkansız denecek kadar zor olduğunu söyleyerek biraz beni korkuttular... Uçak biletini almıştım bile, vizemin başvuru sonucu da uçacağım gün belli olacaktı... Çok heyecanlı bir o kadar da stresli bir bekleyişti... Okulum belli olmuştu, ailem seçilmişti... Okul olarak bana Wimbledon da Wimbledon School of English'i bulmuşlardı... Butik bir okuldu ve az Türk öğrenci olduğu için hoşuma gitmişti... Hemen inernetten açtım, baktım... Çok güzel iki katlı bir okuldu, yeşillikler içinde bir bahçesi vardı... Orada bu kadar anımın birikeceğini o an tahmin bile edemezdim... Mutluydum, farklı ülkelerden insanlar ve farklı kültürleri tanıyacaktım, İngilizcemi ilerletip yeni yerler görecektim... Günlerce hazırlıklar yaptım derken o gün geldi çattı... Herşeyim hazırdı 13:00 de uçağım kalkacaktı ve ben 09:30 da konsolosluğa gidip vizemi alacaktım yada alamayacaktım... Hemen evden çıktım içimde alamayacağıma dair bir his vardı ve o yüzden kimseyle doğru düzgün vedalaşmamıstım bile... Konsolosluğa girdim vizemi heyecanla almak için bekliyordum ama kendimi hep vizeyi vermeyeceklerine karsı hazırladığım için ardı ardına soracağım soruları düşünüyordum :) derken pasaportumu aldım elime ve 1 yıllık vizem çıkmıştı bile, işteee gidiyordum... Birden panik oldum heyecanlandım, üzüldüm, sevindim... Bircok duyguyu bir arada yaşadım... Bana el bebek, gül bebek davranan ailemi cok özleyecektim... Yeni bir hayat beni bekliyordu... Hemen eve geldim, bavullarımı aldım, apar topar ailemle vedaslastım bir iki arkadasımı aradım ve yola çıktım... Babam da benimle gelecekti, yerleşmeme yardım edecekti...Uçağa bindik, duygularımı bastırabilmek için hemen bir film açtım... Üzülmek, ağlamak istemiyordum hiç... Zaten 6 ay nedir ki insan hayatında diye telkinlerde bulunuyordum ki o an bilemezdim o 6 ayın benim için unutulmaz olacağını... Uçak Heathrow Terminaline indi... İlk defa yurt dışına çıkmıştım ve orada yaşayacaktım bir süre... Önce babamla 1 gün kalmak için otele yerleştik... Acıkmıştık ve restaurant'a indiğimizde bize armut çorbası verdiler... Hiç de bana hitap etmemişti ama denemiştim☺️ Babam Londra aşığı olduğu için bayıla bayıla içmişti çorbasını ☺️ Ertesi gün kalacağım ailenin yanına gittik, İki ev arkadaşı bayan birlikte yaşıyordu ve ben de onlarla birlikte yaşayacaktım... İlk başta sevimli görünmüşlerdi ama aslında tam bir cadı olduklarını zaman geçince öğrenecektim☺️ Eve yerleştim, ertesi gün okula başladım ve babam beni bırakıp döndü... İlkokula yeni başlayan ufak kız çocukları gibi arkasından saatlerce ağlamıştım☺️ Babama düşkünlüğüm çok fazladır benim... Bana hayatım boyunca hep çok iyi arkadaş, hep çok iyi bir örnek olmuştur... Okul cok keyifliydi... Herkes umduğumdan daha da sıcakkanlıydı... Farklı ülkelerden bir çok kişiyle tanıştım ve en çok Korelileri sevdim diyebilirim☺️ Okul ortamı çok güzeldi... Her Pazartesi günü okula yeni öğrenciler başlıyor ve yeni gelenler için her Cuma günü hoşgeldin partisi yapılıyordu... 1-2 Türk arkadaşa rastladım ve sanki 3-5 yıldır yurtdışında yaşayan insanlar gibi hasretle konuştuk arkadaş olduk☺️ Kendime gezme programı yapmıştım bile, okul çıkışı arkadaşlarımla mutlaka bir etkinlik yapıyorduk... Bazen tiyatroya gidiyorduk bazense kendi ülkemizin yemeklerini tanıtmak için bir gün Türk restaurant'ına birgün İtalyan birgün Çin restaurant'ına gidip tanımaya öğrenmeye çalışıyorduk... Özlem dışında herşey harikaydı... Müzelere gitmeye başlamıştım bile... South Kensington Londra’da yer alan Science Museum (Bilim Müzesi), Natural History Museum (Doğa Tarihi Müzesi) ve Victoria and Albert Museum (V & A) isimli üç büyük müzeye bayılmıştım... Hepsi birbirinden güzeldi, saatlerce hiç sıkılmadan gezdim bu müzeleri... Ama yine de ünlülerin balmumu heykellerinin olduğu Madame Tussauds müzesi benim için unutulmazdı... Bu müzeler de çektirdiğim fotoğrafları altta inceleyebilirsiniz...Bunun dışında öyle güzel parklar vardı ki... Özellikle Hyde Park’a mutlaka uğranmalı... Başka birgün de Tower Bridge'e (Kule Köprüsü) gittim... Londra’nın simgesi haline gelmiş bu muhteşem köprü, kesinlikle görülmeye değerdi...Sonrasında cok merak ettiğim London Eye da bence kesinlikle ziyaret etmeye değerdi... Avrupa’daki en yüksek dönmedolap olan ve yarım saat süren turla Londra’yı yüksekten görme imkanım olmuştu ve bence çok büyüleyiciydi... Birde bir alışveriş merkezi vardı ki kendimi kaybettiğim🙈 adı "Primark"... kıyafetten ev esyalarına kadar ne ararsan bulabileceğin çok çeşitli bir mağaza... Her haftasonu gezilerimi bitirdikten sonra stres atmaya oraya gider 2-3 saat gezmeden cıkmazdım☺️ böyle güzel gecti benim Londra günlerim... Londrada dil öğrenmek isteyenlere veya cocugunu dil eğitimi için göndermek isteyenlere kesinlikle tavsiye edeceğim okuldur Wimbledon School of English... Hem dilimi cok ilerlettim hem herseyi zevkle öğrendim... Haftalık bile bu okula kayıt olanlar vardı... Önümüzdeki sene en azından 2 haftalıgına tekrar o okula gitmeyi cok istiyorum... 6 yıl aradan sonra bende değişen bunca şeyden sonra orda neler değişti cok merak ediyorum... Umarım Londra günlerimi okurken eğlenmişsinizdir... Londra hakkında merak ettiğiniz ne varsa elimden geldiği kadarıyla memnuniyetle cevaplamayı isterim☺️
Sevgilerimle,
Posted by : missberen
18 Ocak 2016 Pazartesi
Hayat
Zaman:
15:41
By:
missberen
Posted by : missberen
16 Ocak 2016 Cumartesi
Önce Sağlık
Zaman:
15:59
By:
missberen
Bugün kendimle başbaşa kaldım hep, kendimi dinledim... Biraz rahatsızdım aslında, herşey böyle başladı... Sabah uyandığım da ayağa kalkamadım, başım o kadar dönüyordu ki...
Beren her ne kadar onu almam icin ısrarla ağlasa da ben bi süre yanına gidemedim... Biraz telaş yapsam da biraz bekledikten sonra ayağa kalkabildim... Doktorumu aradım yorgunluktur, uykusuzluktur bi tansiyonu ölçtür dedi... O an acaba ne oluyo, neden başım dönüyo... Bu bir hastalık mı acaba diye düşünmekten kendimi alamadım... Oysa tansiyonum düşmüş yorgunluktan, uykusuzluktan... Biraz dinlenip, geçebilecek nitelikte... Düşündüm de sağlık ne kadar kıymetli birşey... Neden hep kaybedince anlar ki insan... Oysa sağlık olmadan hiçbir şey olmaz ki... Ufacık bir baş dönmesi bana neler düşündürdü ya bi de büyük hastalığı olanlar... En çok onlara üzüldüm birden, Allah herkesin şifasını versin inşallah... Bugün defalarca şükrettim sağlığıma, benim olan herşeye... Sağlık varsa mutluluk olur, huzur olur... Dilerim yaşantım boyunca herşeyin kıymetini zamanın da bilirim ve kızıma da bunu öğretirim... Bugün bir kez daha anladım "hayat bize sunulmuş en güzel hediye"
Posted by : missberen
15 Ocak 2016 Cuma
Kızıma...
Zaman:
01:51
By:
missberen
Posted by : missberen
14 Ocak 2016 Perşembe
Somonu Bir de Böyle Deneyin
Zaman:
16:28
By:
missberen
Öncelikle fırın tepsisini biraz yağladıktan sonra ince halkalar şeklinde kestiğim soğanları dizdim, üzerlerine aroma ve lezzet vermesi icin defne yapraklarını koydum ve üstüne kekik serptim sonrasında yıkadığım somonlarımı dizdim.. Balıkların arasına renkli biberlerimi ve elma dilimi şeklinde kestiğim patateslerimi serpiştirdim... Son olarak da ayrı bir kasede canım annem'in yazın ne emeklerle hazırladığı domates sosundan 2-3 kasık ve biraz da domates salçasını karıstırdım sonrasında bu karışımı balıklarımın üzererine döktüm. Önceden ısıttığım 200 derece fırınıma koydum. 25-30 dakika pişme süresi sonrasında iştahsiz hicbir yemeği sevmeyen Beren'im bayıla bayıla balığını yedi:) Onun bir lokmayı iştahla yemesi bile benim icin her yorgunluğa değer :) şiddetle denemenizi tavsiye ediyorum;)
Posted by : missberen
11 Ocak 2016 Pazartesi
Zamanı Geri Almak İstediniz mi Hiç
Zaman:
13:37
By:
missberen
Hiç zamanı geriye almak istediniz mi? Hiç "keşke şunu söylemeseydim" ya da "keşke şunu da söyleseydim" dediniz mi? Ben hiç söylemedim, söylemeyi de hiç sevmem... Tabi ki ben de zamanın da hatalar yapmışımdır, belki yanlış şeyler de söylemişimdir ama onların sonunda yaşadıklarımdan da mutlaka dersimi almışımdır... Ben bu hayatta hep "kendine yapılmasını istemediğin şeyi, başkasına da yapma" diye düşünerek bunu benimseyerek yoluma devam ettim... Her hareketimde "acaba bana yapılsa hoşuma gider mi? " diye empati kurarım... Çünkü bilirim ki ölmeden mutlaka ettiğini, yaşarsın... Bunun örneklerine de çok şahit oldum... O yüzden zamanı hiçbir zaman geri almak istemedim... Kimseyi bilerek, isteyerek incitmedim, incitmem de asla... Hayatım boyunca kimseye "oh iyi olmuş" demedim, demem de... İyi ki ailem beni böyle yetiştirmiş, inşallah ben de kızımı böyle yetiştiririm... İnşallah tüm yaşantımız boyunca "keşkesiz", "geçmişe özlemsiz" güzel bir hayat yaşarız... Geçmişi düşünerek değil, geleceği umutla bekleyen bir hayatımız olur... Yeni yıla çok büyük umutlarla, hayallerle başladım ben... Sürekli içimden 'herşey güzel olacak' diye tekrarlarım... Ben hiçbir zamanı geriye almak istemiyorum, gelecek güzel günleri mutlulukla bekliyorum... Bu yazıyı okurken belki siz de bir hayatınızı gözden geçirmişsinizdir... Peki ya sizin geriye almak istediğiniz bir zaman var mı?
Posted by : missberen
Umut Ne Güzel Şey
Zaman:
06:33
By:
missberen
Umut ne güzel şey umut... İnsanı ayakta tutan, yarınları hevesle bekleme sebebi umut... Benim en sevdiğim şey yarın ne olacağını bilmeden uyumak... Sabah gözlerimi açar açmaz hep mutlu olurum, sağlıkla uyandım diye:) gece uyumadan hep güzel hayaller kurarım, evrene güzel mesajlar gönderirim... Aklıma üzücü birşey geldiğinde hep "sabret, herşey güzel olacak" derim... Sabır bence herkesin becerebildiği birşey değil, oysa öyle güzel ki... İnsanı dinginleştirir, beklemeyi öğretir... Allah hep sabredenlerin yanındadır... Ben hiçbir zaman, hiçbir olay karşısında hayata küsmedim, hep olmayan şeyler için daha güzeli, daha iyisi olacağı için olmadığını düşündüm ve hevesle bekledim... Cünkü ben yaşamayı seviyorum, hayatı seviyorum, gülmeyi, eğlenmeyi seviyorum... Hayattan iyisiyle, kötüsüyle zevk alıyorum ben, dilerim kızım da böyle olur, dilerim hayatı boyunca hep umutlu, sevgi dolu olur... Her rengi seviyorum, bütün insanları seviyorum, hayvanları seviyorum... Sevmek ne güzel şey, sevdikçe sevilirsiniz... Ben ayırt etmeden herşeyi seviyorum... Güzel günlerimiz olsun hep, umutlarımız, hayellerimiz olsun... Hayellerimiz olursa, yaşama bağlılığımız artar, yarınlara hevesimiz olur... Benim hayatım boyunca hep hayellerim oldu ve er yada gec hayellerime kavuştum... Hala cok güzel hayellerim var umutla gerçekleşmesini beklediğim... Sizin de hep hayelleriniz olsun, her ne yaşarsanız yaşayın umudunuzu hiç kaybetmeyin...
Posted by : missberen
10 Ocak 2016 Pazar
Hayat En Güzel Hediye
Zaman:
13:00
By:
missberen
Geçenlerde paşabahçe'den alışveriş yaptıktan sonra kasada poşetime "hayat en güzel hediye" yazan bir etiket yapıştırdılar... O slogan öyle hoşuma gittiki... Mağaza'dan çıktıktan sonra uzunca bi süre düşündüm... Zaman zaman ne kadar da boş şeylere üzüldüğümü, neler için kendimi yıprattığımı düşündüm... Oysa kızım sağlıklı ve yanımdaydı, ailem öyle çok şükür sağlıklı, yanıbaşımda... Ben sağlıklıyım, sevdiklerimleyim... İnsanlar nelerle uğraşıyor hastalıklarla, vicdansız insanlarla ve bazı insanlar kimbilir nelere maruz kalıyorlar... Tabi her insanın derdi kendine göre büyük ama hayattan zevk almayı bilmek lazım... Elinde olanların değerini kaybedince değil de yanındayken bilmek... Sağlıklı olduğun sürece ve sevdiklerinle olduğun sürece her anın keyfini çıkartmak lazım... Ben hayatım boyunca hep küçük şeylerle mutlu olmayı bildim, az ile yetinmeyi hep bildim... O zaman da benim için yapılan en küçük birşey bile beni hep mutlu etti... Yaşamayı seviyorum, bütün renkleri seviyorum, hayvanları seviyorum, hayatımda ki insanları seviyorum ve de kendimi çok seviyorum... Hayatta mutluluğun tek şartı bence insanın kendini sevmesi... Kendini seversen, başkalarının sevmesini beklemeden mutlu olursun... Ve şunu hiç aklımdan çıkartmıyorum, insan önce kendine cok iyi bakmalı... Bir gün sadece kendi başımıza kaldığımız günler olacak... Hayat bu ne olacağı belli değil asla... Çocuklarımız evlenir kendi hayatı olur, sevdiklerimiz gün gelir yok olur, bir gün insan yine kendine kalır... O yüzden önce kendimize çok iyi baklmalıyız, bir gün kendimizle başbaşa kalabiliriz çünkü...
Posted by : missberen
Acaba Ben İyi Bir Anne miyim?
Zaman:
06:18
By:
missberen
Tabi ki her anne gibi ben de sürekli kendimi sorguluyorum acaba ben çocuğuma yetiyor muyum diye? Acaba daha iyi nasıl olabilirim diye düşünmekten kendimi alamıyorumm... Evet elimden gelenin en iyisini yapmaya çalısıyorum... Onunla oyunlar oynuyorum, sürekli sohbet halindeyiz aslında tek ben konuşuyorum zavallı beren'im hep dinliyor ama😂 herseyi onunla yapmaktan zevk alıyorum, aslında o olmadanda birşeyler yapmalıyım kendi ruh sağlığım için ama o zaman da Beren'e ihanet ettiğimi düşünüyorum... Bunu aşmak için Beren uyudukça ilk fırsatta internetten makaleler okumaya çalısıyorum... Kitap araştırıyorum derken karşıma 'annenin ruh halleri' isimli bir kitap çıktı... Acaba aradığım kitap bu mu derken hemen d&r internet sitesinden siparişi verdim bile Elime ulaşır ulaşmaz okuyup mutlaka paylaşım yapacağım.
Posted by : missberen
9 Ocak 2016 Cumartesi
Hamile Kadınlar Kadın Doğum Doktorundan Ne Bekler?
Zaman:
17:00
By:
missberen
Posted by : missberen
Sürekli yazma isteği :)
Zaman:
14:57
By:
missberen
Posted by : missberen
Merhaba
Zaman:
08:06
By:
missberen
Bu güzel anları kızımla paylaşmak ve ona bu güzel hatıraları bırakmak için ilk adım, ilk yayın...
Berenim 1 yaşında... Ne de güzel geçti 1 sene.. En güzel herşey seninle bebeğim.. Bana ne eşsiz duygular yaşattın sen.. Hiçbir şey zor gelmedi, seninle sabrı öğrendim, seninle karşılıksız sevgiyi öğrendim... Sen ne kadar masumsun, ne kadar temizsin...
İlk doğduğun günü düşündüm... Küçücük bir bebek kollarımın arasında.. Savunmasız, herşeyden habersiz... O an büyüdüğümü hissettim... Ben harika bir çocukluk ve genç kızlık geçirdim ailem sayesinde... O an acaba ben de kendi annem babam gibi olacak mıyım ya olamazsam korkusu sardı... Artık bu hayatta iki kişiydik ve o ikinci kişi bana bağımlıydı... Bu hem harika bir his hem büyük bir korku hissettirdi bana... Artık yalnız değildim, herşeyi iki kez düşünmeli, iki kez karar vermeliydim... Artık ben o, o ben olmuştu... Benim en güzel parçam, en güzel yanımdı... Her yeni güne şükürle başlama sebebimdi... Artık eski üzüldüklerim beni üzmüyor, berenin gülüşü kadar beni hiçbir şey mutlu etmiyordu... Anne olmak ne güzel şey, bu hayatta sevdiğim, bana ne kadar güçlü olduğumu hatırlatan en güzel şeydi... Artık ailemin küçük kızı değildim, artık çocuğum için en iyisi için ne yapabilirim diye düşünmekten kendini alamayan bi anne olmuştum... Seni seviyorum güzel kızım, bana yaşattığın her güzel şey için sonsuz teşekkürler...
Posted by : missberen